27 Nisan 2012 Cuma

Medyada Bilişim Teknolojileri

"Saygı duyuyorum tecrübesine, hatta gıptayla bakıyorum. Bulunduğu konuma rağmen müthiş naif olan, hiç kasmayan, her cümlesi buram buram zeka kokan. Aynı havayı teneffüs etmekten mutluluk duyduğum, dinlerken hiç sıkılmadığım, yüzümde bir tebessüm ile anlattıklarını dinlediğim, saygıdeğer kişiliğini tanıdığım için çok mutlu oldum.  Biliyor musunuz, her ay düzenli ödediğim faturaların altında imzası bulunuyor."

31 Mart 2012 de Zaman Gazetesi Genel Müdürlüğünde etkinliği gerçekleşti. Program aşağıdaki şekildeydi. Kahvaltı ile başlayan program da benim alanımı ilgilendiren kısımlarla beraber, birazda medya ayağına bakan konular vardı. Aşağıda konu detaylarını görebiliyorsunuz zaten ama beni daha çok ilgilendiren kısım ERP serüveni, Mobil Uygulamalar ve Siber Güvenlik idi. Çok heyecanlı geçmemesine rağmen programın sonuna kadar kalıp tüm oturumları tek tek dinledim. Ama programın ilk oturumları ve paylaşımlar beni çok daha heyecanlandırdı. Programın açılışını Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı açtı. Gençlerin, mezunların bilgi yetersizliklerinden bahsetti. Kore gezisinden yeni gelmişti. Oradaki Türk okullarından ve Türkleri ne kadar sevdiklerini anlatmıştı.
Daha sonra Turkcell'in CEO su Süreyya Ciliv'in konuşmasını yaptı. Turkcell 'in var olan teknoloji durumu, çalışma prensipleri "hımmm" dedirten türdendi. Ben biraz Süreyya Bey den bahsetmek istiyorum.





Süreyya CİLİV 
 Kendisi 1958 Zonguldak doğumlu ve 1977'de eğitimini sürdürmek için ODTÜ'yü terk ederek ABD'ye gider. University Of Michigan'da, endüstri mühendisliği ile birlikte bilgisayar mühendisliği eğitimi alır. 3.5 yılda, University of Michigan'dan iki diploma ile mezun olur. 1981 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra, Harvard Business School'da iki yıl iş idaresi yüksek lisansı alır. ABD'li bir arkadaşı ile Novasoft'u kurup daha sonra IBM'in de ortak olduğu firma, Gartner Group tarafından en vizyonel şirket seçilir. 1997 yılında Türkiye'ye dönerek Microsoft Türkiye'nin genel müdürlüğünü üstlenir. Bu görevi 3 yıl yürüttükten sonra şirketin ABD'deki merkezine transfer olur.. 2000 yılından sonra ABD'de Microsoft Global Satış, Pazarlama ve Hizmet Grubu'nda çeşitli yöneticilik pozisyonlarında bulunur. En son Microsoft Global Saha Hazırlık Stratejileri ve Sistemleri'nde Genel Müdür olarak görev yapar. Evli ve iki çocuk babasıdır. 9 Ocak 2007 tarihinden itibaren Turkcell'in Genel Müdürlüğünü yapmaktadır. Ya ben daha ne diyeyim ki J
Bazı arkadaşlar, gençlik anılarıyla herkesi uyutur demişti de inanmıştım. Saçmalamışlar ben Bill Gates ile anılarını dinlemeye doyamadım. Bill Gates ile yaptıkları seyahatlerde özellikle bir yere ilk kez gittiklerinde Bill Gates ilk olarak Süreyya Bey’e o yerin internet hızını sorarmış.
"biz matbaayı, buharlı teknolojileri kaçırdık ama mobil internet altyapısında dünyanın en iyisiyiz." Dedi ve bol bol 3g yi anlattı. Hatta Diyarbakır’ı Paris ile kıyasladı.

BAŞARILI YÖNETİCİ
 Dünyanın en büyük yazılım kuruluşu Microsoft’un "kaptan köşkü" olarak adlandırılan Redmond’daki merkezinde Kurumsal Hizmetler ve Ortaklardan Sorumlu Başkan Yardımcısı oIan Rogoff’tan sonra sorumlu ikinci kişi olan Ciliv, sadece Türkiye’nin değil, bilgi teknolojileri sektörünün kalbi olan ABD’nin de en başarılı yöneticilerinden biri olarak kabul ediliyor. ABD’de mesleki kariyerinin en üst noktasında, kendi işinin patronu iken, Türkiye’ye dönen Ciliv’in başarı hikayesinin anahtarı, 1977 yılında ODTÜ’de gerçekleştirilen öğrenci boykotu olmuş. Boykot nedeniyle okulun eğitime ara vermesi üzerine ABD’ye gitme kararı veren Ciliv, ABD’de geçen 20 yılda okul kantininde çalışan burslu bir öğrencilikten, IBM’in ortak olduğu Novasoft şirketinin başkanlığına uzanan bir başarı hikâyesinin başrol oyuncusu olmuştur.
(hürriyet.com)
Oldukça milliyetçi bir kişi, geçen sene Diyarbakır’da bombalar patladığı sırada Türkcell’in oraya çağrı merkezi açarak yatırım yapmasını gözü dolarak anlatmış bir yerde. Gönül köprüsü, kardelenler gibi ülkenin ve özellikle kız çocukların/kadınların gelişmesine yardımcı olan projelere çok önem verdiğini her konuşmasında dile getiriyor.
 Eğer şans diye bir şey varsa, Süreyya Ciliv, Türkiye için çok büyük bir şans. Amerika’da daha iyi bir servet yapabilecekken 3G için Türkiye’ye gelerek her fırsatta Türk gençlerine özgüven aşılayan ve en iyiyi başarabileceğimizi vurgulayan ve bizzat sözlerinin delili olan, takdir ettiğim, beraber çalışmak istediğim biri. Türkiye’de 35 milyon dolayında kişiye hizmet veren bir teknoloji şirketini böylesine yönetebilmek (ya da yöneten ekibi yönetmek) her babayiğidin harcı değil. Çalışanları tarafından ise çok seviliyor ve saygı görüyor.
Türkiye’ye gerçekten inanan, Türkcell’in teknolojiyi kullanan değil üreten bir şirket yapmadıkça rahat etmeyecek CEO. geçen sene de bir vizyon toplantısında "Türkcell’i en geç 10 yıl içerisinde World Class bir teknoloji şirketi haline getireceğim. Şuan buna inanmıyor olabilirsiniz, ama hepiniz buna inanacaksınız" demişti. Diyarbakır ve Erzurum Call Center'larıyla da son derece övünüyor. İnovasyona çok önem veriyor ve buna ciddi bir bütçe ayırıyor.



Ekrem Dumanlı

Ekrem Dumanlı 1964 Yozgat doğumludur. Bildiğiniz üzere Zaman Gazetesi Genel Yayın yönetmenidir kendisi. Dumanlı 16 yaşına girdiği yıl 12 Eylül’ün ertesi günü tutuklanmış. Yargılanmasına kadar geçen 1 yıllık sürede cezaevinde yatmış. İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı mezunu olup Zaman Gazetesinde muhabir olarak çalışmaya başlamış ve medya üzerine çalışmalar yapmak üzere ABD’ye gitmiş yüksek lisansını da yapıp Ağustos 2001'de Türkiye’ye dönerek halen sürdürmekte olduğu Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürlüğü görevini üstlenmiştir. Ayrıca kendisi Medya Derneği Başkan Yardımcısıdır ve World Association of Newspapers ve BJK  Kongre üyesidir. Evli, iki kız, 1 erkek çocuk babasıdır.








31 Mart, Cumartesi
Zaman Gazetesi Genel Merkezi

9:00 - 10:00

Kokteyl - Kahvaltı

10:00 - 10:10

Zaman 25. Yıl Belgeseli



10:10 - 10:30

Açılış Konuşması


Ekrem Dumanlı
Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü
10:30 - 11:15

Mobil Teknolojiler


Süreyya Ciliv
Turkcell Genel Müdürü

Süreyya Ciliv 1958 yılında, Zonguldak'ta dünyaya geldi. 1977'de üniversite eğitimi almak üzere ABD'ye gitti. 1981'de Michigan Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği ve Endüstri Mühendisliği bölümlerini bitirdi.1983 yılında ise Harvard Üniversitesi'nden MBA derecesini aldı. Profesyonel hayata ilk adımını Massachusetts eyaletindeki Metagraphics Company'de Yazılım Geliştirme Mühendisi olarak attı. Daha sonra aynı şirkette Uluslararası Satış ve Pazarlama Direktörlüğü'ne terfi etti.


Süreyya Ciliv, 1987 yılında Novasoft Systems Şirketi'ni kurdu. Takip eden on yıl içerisinde bu şirkette Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanı pozisyonlarında bulundu. Ciliv 1997 senesinde Türkiye'ye Microsoft Ülke Müdürü olarak döndü. 2000 yılında şirketin Amerika'daki merkezine atanan Ciliv, 2007 yılına kadar Microsoft Global Satış, Pazarlama ve Servisler Grubu'nda üst düzey yönetici olarak çeşitli görevler üstlendi. Süreyya Ciliv, Ocak 2007'den bu yana Turkiye'nin lider iletişim ve teknoloji şirketi Turkcell'in Genel Müdürü olarak çalışıyor.
11:15 - 11:30

Kahve Arası

11:30 - 12:15

Yayın Otomasyonları


Ersen Bolluca
Bilgi Teknolojileri Direktörü

Fatih Özdemir
İş Uygulamaları Yazılım Yöneticisi

Medyadaki bilişim fırsatları ve yayın otomasyon sistemlerinin tanıtımı


12:15 - 12:45

Satış & Dağıtım Otomasyonu


Yasin Tamer
Yayın, Satış ve Dağıtım Yazılım Yöneticisi

Abonelik ve dağıtım bilgi sistemlerinde yazılımlar
12:45 - 13:45

Öğle Yemeği

13:45 - 14:15

Mobil Uygulamalar


Gökhan Alpaslan
Dijital Medya Yazılım Yöneticisi

Zeynep Işık
Dijital Medya Yazılım Uzmanı

Mobil teknolojiler ve geliştirilen uygulamaların tanıtımı. iPhone uygulaması nasıl yapılır?
14:15 - 14:45

Zaman Medya Grubu ERP Serüveni


Alper Karahisar
ERP Yazılım Yöneticisi

Kurumsal firmalar için ERP’nin önemi ve karşılaşılan sorunlar.
14:45 - 15:00

Kahve Arası

15:00 - 15:30

Siber Güvenlik


Hakan Bayraktar
Bilgi Sistemleri ve Network Yöneticisi

Gökay Gökçay
Bilgi Teknolojileri Güvenlik Uzmanı

Bilişim güvenliği ve bilişim güvenliğinin önemi


15:30 - 16:00

Yazılımda Sürekli Entegrasyon


Ahmet Mırçık
Yazılım Mimari Yöneticisi

Yazılımda kalite kontrolun devamlılığı


16:00 - 16:30

Sosyal Medya


Hamza Aytaç Dalgalıdere
İstanbul Üniversitesi Rektor Danısmanı

Yeni Yüzyıl Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi
16:30 - 16:45

Sürpriz Hediyeler / Kapanış

16:45 - 17:45

Bilişim Atölyesi Kahve Sohbetleri

16 Nisan 2012 Pazartesi

liseden sonra Coco Climentinede brunch ...

Geçenlerde hafta sonu, uzun süredir görüşmediğimiz dershane arkadaşları bir araya geldik. Aycan, Esra, Esra’nın arkadaşı ve ben. Coco Climentine de güzel bir brunch yaptıktan sonra bebeğe doğru yol aldık. Seda Sayan da bizimle beraberdi Coco Climentine de. Keşke hanımefendi olup azıcık pas verseydi fotoğrafını çeker burada yayınlardık. Biraz mekândan bahsetmek istiyorum. Astoria AVM nin içinde bir yer. Garsonları çok nezaketsiz kesinlikle iyi bir servis alamıyorsunuz. Portakal suyu aldığınızda her an başınızda bir gardiyan gibi garson bitiyor. – Hanımefendi ücretini peşin alıyoruz, diyor ve afallıyorsunuz o anda. Aynısı geldi başımıza. İsteksiz servis yapmak, işini sevmeyerek ve beğenmeyerek yapmak, çok daha para çıkarımı bir yer olmayı buradan öğrenebilirsiniz. Bu mekânı tekrar tercih edeceğimizi sanmıyorum. Sadece ünlülere hizmet ediyorsa biz ünlü olunca gidelim.















Oradan da kalkıp Chilai Bebeğe gidip kahve içtik. Boğaz’ın hemen kıyısında, modern ve sıra dışı dekorasyonu, ünlü şeflerinin iddialı ve benzersiz menüleriyle harika bir gün geçirebilirsiniz. Chilai’yı tek kelime ya da kısa cümlelerle anlatmak zor. Kendi içinde kompleks bir yapı olan mekan, Bistro barından Godiva çikolatasına, özel tasarım takı koleksiyonundan sanat galerisine, fine dining restoranına kadar pek çok zevki içinde barındırıyor. Mekanın büyüklüğü ve birkaç kattan oluşmasına bağlı olarak 3 aylık bir araştırma süreci sonrasında Chilai’nın konsepti oluşturulmuş. Bir sonraki gidişimde daha detaylı yazıp fotoğraf çekeceğim. Güzel bir gün olarak hafızamda yer edecek. Aycan, Esra, Eliza ... Sevgilerimle....







9 Nisan 2012 Pazartesi


ZOMBİE WALK İSTANBUL''DAWN OF THE DEAD SULTANAHMET 2012



Zombi Yürüyüşü

8 Nisan Pazar 2012 de kız kardeşlerimle (Merve ve Beyza) ile Safar İstanbul ‘un düzenlediği “ZOMBİE WALK İSTANBUL''DAWN OF THE DEAD SULTANAHMET 2012” etkinliğine katıldık. Neden Böyle bir etkinliğe katıldım çünkü ben aslında Micheal Jackson’nun Thriller albümün azıcıktan dinleyicisiyim. Özellikle klip son 3 yıldır gülümseyerek izlediğim bir kliptir. İzlemeyenler için: http://www.youtube.com/watch?v=4V90AmXnguw&ob=av2n hatta geçen yıl Meksika da 10.000 kişi Zombi olup bu klibi canlandırdı. Onu da buradan izleyebilirsiniz. http://news.bbc.co.uk/2/hi/entertainment/8229204.stm düşün ki klib, Amerikan Library of Congress kütüphanesi tarafından "tüm zamanlar boyunca korunacak eserler" adı altında listelemiştir. Ve de dünyanın gelmiş geçmiş en başarılı klibi olarak nitelendirilir. Tabi 80 lerde çocuktum daha, üstelik çok küçük... ben, şimdi ki zaman da bıraktığı etkisiyle ilgiliyim.

 “The Walking Dead” filmini bilirsiniz. Yürüyen Ölüler adıyla Türkçe olarak basılmıştır. Hatta dizisi uyarlanmıştır. Kaynağı bilinmeyen bir Zombi salgını tüm dünyayı etkisi altına alır ve dolayısıyla bir kaos ortamı oluşur falan.
Şimdi Zombi nedir ve klipte, filmlerde neden böyle bir uyduruk bir konu kullanılır anlamam ama gülümsetir beni.
  -ama sen ölmüştün !! yoo !! hayır !!! yoooo !!!!..' nakaratına sebep olan sevimli yaratıklar bunlar ya.  Ama şuan bir tanesi kapıdan girse korkumdan kendimi camdan atarım J Ben sevmem öyle garip garip şeyleri J
Gelelim şu Zombi Yürüyüşüne; bu yürüyüşlerin daha önce ABD, Seattle da 4500 kişi katılımıyla dünya rekoru denemsi yapılmıştı. Buyurun; http://videonuz.ensonhaber.com/izle/abd-zombilerin-yuruyusu Öncesinde İngiltere’de 4020 kişi katılımıyla Yaşayan Ölü yürüyüşü yapıldı.  New York, Madrid gibi birçok şehirde sık aralıklarla denemesi yapılan bu yürüyüşün manasını , anlamını çok kavramamamda açıkçası İstanbul da yapılacağını duyduğumda heyecanlandım. Kardeşlerim için iyi bir etkinlik ve topluca hareket etmek iyidir diye düşündüm.  Hayır, nedir bu ZOMBI merakı onu da anlamıyorum ama fena da geçmedi. 

Amaç: Genel yapısı eğlence ve sosyal amaçlı yapılan etkinlik hem Şehrimizde Görsel şölen hem Zombie olma duygusu hem makyajlı ve kostümlü bir şekilde özgürce dolaşıp bağırıp çağırmak hem de Walking Dead'i hissettirebilmek idi. Safar İstanbul'un organize ettiği bu gösteri sayesinde objektiflerimize güzel görüntüler takıldı buna da değdi buyurunuz... Tüm ekibi tebrik ederim...